Yazı Dizisi: BİR ACEMİ YOLCU İLE 1 HAFTADA 3 ÜLKE
Ve geldik bir haftalık seyahatimizin son gününe.
6 gün boyunca Kuzey İsviçre, Almanya Kara Orman, Doğu Fransa derken dolu dolu bir seyahati noktalama zamanı geldi. Yarın sabah erkenden Zürih’e Havaalanı’na doğru yola çıkacağız, kiralık arabamızı teslim edip El-Al ile Tel Aviv’e döneceğiz.
Bir hafta boyunca hem gezdik hem eğlendik hem de öğrendik. 1250 km araba kullanıp, 170 bin adım yürüdük. Bol bol fotoğraf ve video çekip YouTube’da kısa bir süre sonra yayınlamayı planladığım videom için görsel malzeme biriktirdik.
Bir Acemi Yolcu ile 1 Haftada 3 Ülke başlıklı yazılarımı takip etmişseniz, her sabah yolculuğumuzun hareket noktasının Gengenbach adlı kasaba olduğunu görmüşsünüzdür. Burası hakkında şimdiye kadar hiçbir yazı yazmadım çünkü burayı gezmeyi son güne bıraktık. Açıkçası dönüş öncesi çok yorulmak istemedik ve belki de en güzeli en sona bırakmış olduk.
Gördüklerimi ve yaptıklarımı anlatmadan önce, kısaca Gengenbach’ın tarihinden bahsedeyim: Tarih boyunca her zaman küçük bir yerleşim yeri olarak kalmış olan Gengenbach, günümüzde en kalabalık zamanını yaşıyor: Bugünkü nüfusu 11 bin civarı.
Tarihi Eski Şehir olarak bilinen kent merkezinde 1974 yılında yapılan kazılarda ortaya çıkan Roma dönemi eserleri burada ilk yerleşimin 1. Yüzyıl sonlarından gerçekleştiğini gösteriyor. 150 yıllık Roma hakimiyetini iki yüzyıllık antik Alman hükümdarlığı daha sonra da Frenk yönetimleri takip etmiş. Hristiyanlığı kabul eden kente, 725 senesinde İmparatorluğa bağlı manastırın açılması ve kentin bağımsız bir şehir ilan edilmesiyle çiftçi ve zanaatkarlar yerleşmeye başlamış. 16. Yüzyıl sonlarında reform taraftarı ve karşıtlarının ayaklanmaları, daha sonra başlayan Otuz Yıl Savaşları sırasında büyük hasar alan Gengenbach, manastır ve şehir halkının ortak çalışması ile yeniden inşa edilmiş.
Bugün Eski Şehirde bulunan binaların büyük çoğunluğu bu dönemde, yani 1700’lerde yapılmış. 1806 yılında İmparatorluğun zayıflaması, halkın dini yönetimden vazgeçmesiyle birlikte manastır kapanmış ve Gengenbach Baden Grand Düklüğüne bağlanmış. 1866 yılında Kara Orman demiryolu hattının açılmasıyla bölgede hem sanayi hem de turizm gelişmeye başlamış. Birinci ve ikinci dünya savaşlarında zor zamanlar yaşanmasına rağmen şehir fiziksel olarak zarara uğramamış. - İkinci dünya savaşı sırasında, Orta Çağ’dan beri kent halkının bir parçası olan Yahudilerin toplama ve ölüm kamplarına gönderilmesi Gengenbach tarihinde kara bir leke olarak kalmış. Bunun hatırasına kent merkezinde bir anıt bulunmakta. – 1955 yılında Gengenbach Alman Anıtlar Kurulu tarafından koruma altına alınmış.
Kaldığımız ev (Airbnb) tarihi merkeze 5 dakikalık araba yolculuğu mesafesinde. Park problemi yok. Tarihi binaların arasındaki dar sokaktan çıkınca karşımıza çıkan en göz çarpıcı şey pembe – bej cephesiyle belediye binası (Rathaus) oluyor. Binanın üzerine inşa yılı olan 1784 tarihi altın renkli roma rakamıyla işlenmiş, üzerine de aynı renkte şık bir saat yerleştirilmiş. Binanın önünde çeşmesi ve çevresinde yarı ahşap tipik tarihi evleriyle, şehrin meydanı kartpostaldan fırlamış gibi adeta. Arnavut kaldırımı yollar, çiçeklerle süslenmiş binalar, küçük ama zevkle dekore edilmiş dükkan, pastane ve restoranlar kentin dokusuyla çok güzel örtüşmekte. Gengenbach’ın tarihi merkezini boydan boya geçen sokağın iki ucunda bulunan ve bu şehrin silüetini oluşturan iki kule kentin tarihi giriş kapıları. Aşağıda bulunan kule, Kinzig Kapısı, adını açıldığı vadiden ve aynı isimli akarsudan almış. Diğer kule olan Obertorturm, 13. yüzyıldan kalma ve üzerine işlenmiş şehir arması ile güneş saatli oldukça dikkat çekici. Gengenbach’taki diğer önemli yapı ise St. Marien Kilisesi. Bu kilisenin temeli şehrin en eski yapısı. Kilise, şehrin kurulmasına vesile olan manastırın 1689 yılında yıkılmasından sonra, 18. yüzyılda aynı temel üzerine inşa edilmiş ve barok tarzda çan kulesi eklenmiş.
Arka sokaklara adım attığınızda binaların tarihi pek değişmiyor ama hisler değişiyor. Sokaklar sessizleşiyor, binalar basitleşiyor ama 18. yüzyıl havası daha yoğun hissediliyor. Yan yana dizilmiş beyaz cepheli, ahşap panjurlu evlerde, binaların altında bulunan erzak depolarına açılan kapaklarda, sıra sıra dizilmiş odunlar, kuyular, saksılar, evleri sarmış sarmaşıklarda geçmiş günümüzle buluşuyor.
Gengenbach merkezi dolaşması kolay, düz ayak, büyük olmayan bir yer. 2-3 saatlik bir süre tamamını dolaşmak için yeterli. Günün ilk yarısını burada tamamladıktan sonra, günün ikinci yarısı için Gengenbach’a çok yakın, daha büyük bir şehir olan ve tarihi Gengenbach ile birçok benzerlik gösteren Offenburg’a hareket etmeden önce, güzel bir manzara seyri için, şarap bağları ile çevrilmiş bir tepeden şehre bakan Jakobus Şapeline çıkmaya karar verdik. (Aşağıdaki fotoğrafta bu manzarayı görebilirsiniz.)
Gengenbach’tan Offenburg yolculuk araba ile sadece 15 dakika. Daha modern, gelişmiş ve biraz daha büyük bir şehir. Nüfusu 60 bin kişi. Şehir merkezi daha geniş bir alana yayılmış ve tarihi binalar ile modern binalar yan yana yer almakta. Dolayısıyla tarihi bir şehir merkezinden bahsetmek çok mümkün değil ama tüm binalar en fazla 3 veya 4 katlı ve geleneksel tarzda yapıldıkları için şehrin güzel bir dokusu var. Sokak aralarında sık sık çeşmeler ve Freiburg’dakine benzer su kanallarına rastlıyorsunuz. Merkezin ortasından geçen Hauptstrasse’nin (Türkçesi “Ana Cadde”) en dikkat çeken iki yapısı Belediye Binası ve biraz ilerisindeki Offenburg Evangelist Kilisesi. Belediye binasının hemen karşı sokağında bulunan Hirsch Apotheke’nin (Eczane) süslü cephesi ve hemen önündeki aslan heykelli çeşme de buranın güzel köşelerinden bazıları. Hauptstrasse’nin sağı solu alışveriş ve yemek yerleri ile dolu. Bu caddeyi dolaşırken çeşitli modern heykeller ve şehir tarihinde yer etmiş ünlü kişilerin büst ve heykelleri sıkça karşınıza çıkıyor.
Günün sonuna yavaş yavaş yaklaştığımız için Offenburg ziyaretimizi kısa kesiyoruz. Üstelik havanın aşırı sıcak olması da bizi oldukça yavaşlatıyor. Dolayısıyla bu şehir hakkında çok fazla anlatacak bir şey de bulamıyorum. Ama Kara Orman bölgesine gelmeyi düşünürseniz ve kendinize kalmak için bir nokta seçecekseniz ben size Offenburg’u öneririm. Hem Gengenbach kadar hemen hemen her popüler noktaya yakın hem de daha büyük bir şehir olduğu için ihtiyaçlarınızı gidermek konusunda daha fazla seçenek sunmakta.
Yazımın başında söylediğim gibi “Bir Acemi Yolcu ile 1 Haftada 3 Ülke” yazıları burada sona eriyor. Yakında bütün bu yazdıklarımı görsel olarak sunacağım Kara Orman – Almanya videomu veya videolarımı hazırlayıp YouTube kanalımda yayınlayacağım. İlgi çekici ve renkli görüntüler eşliğinde bütün bu yazdıklarımı orada bulabileceksiniz.
Yeni seyahatlerde buluşmak üzere.
Diğer BİR ACEMİ YOLCU İLE 1 HAFTADA 3 ÜLKE yazılarım:
4. BADEN-BADEN https://www.biracemiyolcu.com/post/kara-orman-ın-tarihi-kaplıca-kenti-baden-baden-no-4
Bir Acemi Yolcu YouTube Kanalı: https://www.youtube.com/c/biracemiyolcu
Comments